1930larda Ankara

Insan faktörü konusu da farkli degildi. Imparatorluk döneminde ülkedeki tüm ekonomik faaliyetleri yabancilara ve Hiristiyan azinliklara birakan, bu konuda ne deneyime, ne de gelenege sahip olan Türkler, simdi ülkeden uzaklastirilan Ermenilerin ve Rumlarin yardimi olmadan, politik nedenlerle bu islerden uzak tutulan, kendileri de uzak kalmak isteyen yabancilardan da yardim görmeden, çok kisa bir süre içinde her isin üstesinden gelmek zorundaydilar.Türk devriminin büyüklügünü anlayabilmek için, gelecege yönelik bir perspektif içinde Türkiye'ye bakmak gerekir. Ancak o zaman Türk devriminin dünya tarihi içindeki essizligi idrak edilebilir; gerek etkinligi, gerekse amaci itibariyle simdiye kadar yasanmis ulusal kurtulus hareketlerinden çok farkli oldugu görülebilir. Ve ancak o zaman Türkiye'nin yeniden yapilandirilmasini tasarlayan ve gerçeklestiren rejimin eylemleri ile yöntemleri hakkinda hüküm verilebilir...(Tanitim Bülteninden)