Alacakaranlık Dergisi Sayı: 23 Mart-Nisan 2019

Alacakaranlık'ın 23. sayısının ön ve arka kapağı giallo filmlerin sarı dünyasıyla boyanıyor. Ön kapakta Bilal Uğur Liman'ın Torso çizimi, giallo filmlerinin tekinsiz kuyusuna bizi sürüklerken; arka kapakta, Yunan sanatçı Alexandros Pyromallis'in The Strange Vice of Mrs. Wardh filmini referans verdiği Edwige Fenech çalışması yer alıyor.

Alacakaranlık Mart-Nisan 2019 sayısında Murat Tırpan, bu senenin dikkat çekici filmleri arasında kendini belli eden The Hole in the Ground filmini ve filmin adındaki “çukur”un neyi temsil ettiğini irdeliyor. Deniz Cansever, “Yeni Ekran Yüzünüzle Tanışın: Cam” yazısında; dijital platformlarda yaratılan kimliklerin terörüyle bizi baş başa bırakıyor. Burak Bayülgen, “Shutter ve Travmatik Hayalet: Morimoto ve Kracauer Üzerinden Hayalet Fotoğrafları” yazısında; hayaletin fluluğunun ve daha sonra belirginleşmesinin fotoğraf literatüründe çokça değinilen tekillik ve travma tartışmalarına nasıl bir ortam sağladığını, Shutter filmi üzerinden tartışıyor. Gizem Şimşek Kaya, Türk korku filmlerinin izinde bu sefer rotasını; Türk sinemasında korku taşlamalarına çeviriyor. Kaya Özkaracalar, “Kuş-Kadın, Frankenstein'a Karşı” yazısında; önceki sayılarda incelediği Jesus Franco'nun Drácula contra Frankenstein filminin devamı niteliğinde sayılabilecek La Malediction de Frankenstein filmini mercek altına alıyor. Alper Kaya, “Cehenneme Giden Yol, Tablolar İle Döşelidir” yazısında; Türk korku sinemasında kullanılan tabloların ve tabloların filmle katkılarının peşine düşüyor. “Korku Sinemasında Süregelen Kadın Temsiliyetleri” yazı dizisinde Hazal Bayar; “Histeriyi Kucaklamak: Possession” yazısıyla Zulawski'nin Possession filmi ile hepimizi Perseus'u unutup, Medusa'yı kucaklamaya çağırıyor! Tayfun Eker, “Antik Güzellik Kültüründen Korku Kültürüne” yazısında; Japonya'da yüzyıllar boyunca süregelmiş geleneksel güzellik anlayışının ve uzun saçın Japon korku sinemasında birer korku unsuruna nasıl dönüştüğünü derinlemesine masaya yatırıyor. Yasemin Akman, “Bizim Patron: Brian Yuzna” yazısında; korku sinemasının dahi yönetmenlerinden Brian Yuzna'nın dünyasına bizi davet ediyor. Yiğit Onat Ayaşlıoğlu, “Soğuk Savaş Dönemi ve Korku Filmlerinde Ksenofobi” yazısında; Soğuk Savaş sonrası anti-kapitalist cephenin etkisinde çıkan korku filmlerini inceliyor.