Aylaklar

Mesrutiyet'ten sonraki toplumsal dönüsümlerin her bir devresini ustaca sentezleyen Melih Cevdet Anday, Abdülhamid'in eczacibasisi Sükrü Pasa'dan kalma bir konaga yerlestirdigi roman kahramanlari üzerinden cumhuriyet Türkiye'si toplumunun tahlilini yapiyor.Aylaklar, Türkçe edebiyatin en derli toplu romanlarindan biri. Olaganüstü bir basariyla olusturulan karakterler ve izlekteki kendinden emin durus, bu romani edebiyatimizdaki en iyi kurmaca metinlerden biri kiliyor.... Batiyormusuz da birimizin haberi olmamis. Hadi Nesime ile Sükrü'yü bir yana birakalim, onlar aileden degil; ya bana, anneanneme, dedeme ne demeli? Ekmegin nerden geldigini birimiz bile düsünmemisiz. Dün gece sofrada bunu söyleyecek oldum, Dündar Bey 'Osmanli Imparatorlugu da böyle batti,} dedi. 'Biz ayliklarimizin köylüden alinan vergi ile ödendigini bilmezdik, devletin bir kösede bir parasi var, ondan veriyor sanirdik. Birinci Dünya Savasana neden girdigimizi Talat Pasa bilmiyor, Cemal Pasa bilmiyor, Enver Pasa bilmiyor. Peki kim biliyor? Bilen yok...}