Ayrıntılı Düşünce_{Düşüncenin Sınırı - Nasıl Düşünmek Gerekir}

Her canlı türünün, karşılaşmış oldukları, karşılaştıkları ve karşılaşacakları olgular için farklı düşünceleri vardır. Aynı durum ve yapı aynı canlı türü için de geçerlidir. Bu aşamada benzerlik ana hatları ile söz konusu olabilir. Ancak genel yapı itibarıyla benzer olanlarda ayrıntılı ya da yüzeysel farklılıklar söz konusu olabilir. Burada özellikle insanlarda benzer düşünceler bölgesel ve evrensel olarak ayrılabilir. Herhangi bir olgu hakkında evrensel anlamda düşünce “ayrıntılı düşünce” sözcükleri ile ifade edilebilir. Bu durum göz önüne alındığında, düşünme aşamaları “belirli bir sıra, dizi ve bunlara bağlı olarak da belirli ve geniş bir mantık dahilindedir” demek yanlış olmaz. Yaşadığımız ortam, içinde bulunduğumuz evreni bile tam olarak anlayamadığımız küçük bir noktadır. (Göreceli olarak.) Bu durumu daha geniş düşündüğümüzde ise “Ana Evren”, “Paralel Evrenler”, “Evrenler Arası Bölge” vb. başka somut ve soyut yaklaşımlar içindedir. Her ne kadar bazı konularda “ayrıntılı düşünceye” gereksinim duymadan da, birçok sorun, olgu, değer ve konu anlaşılabilir ve çözülebilir olsa da, bu yaklaşım sadece o zaman dilimi ve o ortam için elde edilmiş bir sonuç olmaktan öteye gitmez. Bu yaklaşımın bilgi ve bilgiyi kullanma gücü ile doğru orantılı olduğunu söylemek kaçınılmaz bir gerçektir. Bilgi sahibi olmadan “düşünce”; yetersiz kalır, bilgi ve belirtilen değerlerle birlikte kullanma ise “bilim kurgu” ya da “bilim”dir. Doğa var oluşundan (yaratılışından) gelen özellikler doğrultusunda her şeyi ile bilimseldir. İnsanlar ise çeşitli yaklaşımlarla bu “bilimselliği anlamak, çözmek ve kullanmak dışında” daha ileri gidemezler.

03 Aralık 2020 – Perşembe, 16:00
Öğr. Gör. (Bilgisayar Yük. Müh.) Metin Şahin