Bana Ayışığını Anlat

“Evrenin yasaları çok acımasız ve güçlü küçüğüm. Cesaretim ve aklım seni bu illetten çekip çıkarmamı söylediğinde, yola çıkıyorum hemen. Her defasında yeniden bedenim yenik düşüyor deli dalgalara. Ama durmayacağım, sen çağırmaya devam et, ben de yola çıkmaya...”

Gerçekliği aramakla geçiyor birçoğumuzun yaşamı. Bu kez “Gerçekliğin En Gerçeğine” doğru bir yolculuk bekliyor bizleri. Her insanın bir fon müziği olduğu söyleniyor kitabın içinde bir yerlerde. Kendi müziğini notalar yerine kelimelere dökmek böyle olsa gerek.

“Artık söylenecek her şey apaçık bakışlardadır, sözcükler son dersi kaçırmış tembel bir öğrenci gibi sallana sallana gelir gerçeklerin ardından ve çok öncelerden keşfedilmiş bir haykırış olur aynalara: Yaşanacak çok şey var daha…”

Sürprizleri sever misiniz? Sevgilinin çekmecesine konulan küçük notlar gibi…

Romanın ilk satırlarındaki gelincik çiçeği daha sonra bir kadının saçında beliriveriyor ya da avcının ölüm anında hissettikleri bir tavşanın bakışlarında daha sonra karşımıza çıkabiliyor. Sergi sahnesinde roman kahramanlarının sevgiye ve dostluğa dair paylaşımları unutulmaya yüz tutmuş erdemlerden…
İçindeki melodiyi duymak isteyenler için şiir tadında bir roman.