Bir Ses Böler Geceyi - Çıplak Ayaklıydı Gece (İki Kitap Birden)(Cep Boy)
Liste Fiyatı :
9,17
İndirimli Fiyat :
7,24
Kazancınız :
1,93
9786051415864
790824
https://www.okuyanboga.com/bir-ses-boler-geceyi-ciplak-ayakliydi-gece-iki-kitap-birden-cep-boy
Bir Ses Böler Geceyi - Çıplak Ayaklıydı Gece (İki Kitap Birden)(Cep Boy)
7.24
Dolunayin isiginda bir köy mezarligi... Mezarligin duvarina çarpan bir cip. Gecenin karanliginda uçusan düsler. Issiz köyün ortasinda kocaman bir cem evi. Konugunu yitirmis bir mezar. Cem töreninde arinmayi bekleyen bir ölü. Bu olanlarin sessiz tanigi, bir arastirma görevlisi. Yikilan idealleriyle, sürüp giden yasami arasinda sikisip kalmis bir adam. Alevi inancina farkli bir bakis. Mistik bir gerilim romani...
"Gözüne kestirdigi dal parçasini çekerken çaliligin arkasinda bir kararti fark etti. Feneri oraya dogru tuttu. Yanilmamisti, az ilerde yesil renkli bir mezar tasi mahzun bir edayla onu süzüyordu. Bu defa korkmadi, hatta içinde, 'Bu mezar neden mezarligin disinda?' diye merak bile uyandi. Bir-iki adim daha yaklasti. Ama bu mezar bozulmustu, iki yaninda toprak birikintileri yigiliydi. Yeni bir ürperti dalgasi sardi bedenini. Mezarin içini görmemesine karsin, upuzun yatan ölünün yer yer etleri dökülmüs yüzü geldi gözlerinin önüne. Öte yandan akli hâlâ mantikli bir açiklamanin pesindeydi. Belki de bu mezar henüz ölmemis biri için kazilmisti. Neden olmasin? insanlarin ölmeden önce de mezarlarini hazirladiklarini biliyordu; iyi de, kazmakla hazirlamak arasinda büyük fark vardi. Belki yeri alinir, hazirliklar yapilirdi ama ölmeden mezar kazdirilir miydi? Belki de bu mezari aç kalmis vahsi bir hayvan açmisti. Eger öyleyse mezardaki ölüyü paramparça etmis demekti. Dogrusu, böyle bir görüntüyle karsilasmak istemezdi. Yine de meraki agir basti; cesaretini toplayip el fenerini mezarin içine dogrulttu. Mezar gerçekten de bostu."
****
Ülkenin en kararli, en özverili, en iyimser çocuklari. Sert, acimasiz, zalim günler. Zor günlere inat gülümsemelerini korumaya çalisan gençler. Kahramanliklar, ihanetler, acilar ve asklarla dolu romantik bir yasam. Demokrasi atesini, diktatörlügün en karardik döneminde yakmaya çalisanlarin serüveni. 12 Eylül darbesine direnen insanlarin gerçek yasamlarindan çarpici öyküler."Büyük bir çatisma çikmisti kentte. Biz, insanlar, çiçekler, karincalar, kuslar, baliklar ve yildizlar öldürülmesin diye sokaklara renk renk yazilar yaziyor, duvarlara afisler asiyorduk. Hepimiz gençtik; yasli olanlarimiz da vardi aramizda ama hepimiz gençtik. Onlar, insanlari, çiçekleri, karincalari, kuslari, baliklari ve yildizlari öldürmek için çikmislardi sokaga. Hepsi yasliydi; genç olanlari da vardi aralarinda ama hepsi yasliydi. Ve hepsi silahliydi. Çesit çesit sustalilardan otomatik tabancalara kadar bir iyice kusanmislardi silahlarini. Bir köse basinda bekliyorlardi bizi. Bekledikleri yerde karsilastik. Belki daha elverisli bir köse basi ve daha uygun bir zaman bulunabilirdi ama bu karsilasma kaçinilmazdi. Çatisma uzun sürdü. Karanlik bir dönemin bitisinden karanlik bir dönemin baslangicina kadar. Yenilmistik. Yenilecegimiz belli degildi ama çok da sasirmadik. Simdi kaçiyorduk iste. Yakalanmamak için, yeniden dövüsebilmek için kaçiyorduk. Belki de bastigimiz bu ham toprak Istanbul'un karanlik, suskun sokaklariydi. Birakip geride karimizi, çocugumuzu, basilacak evimizi terk ediyorduk..."
- Açıklama
Dolunayin isiginda bir köy mezarligi... Mezarligin duvarina çarpan bir cip. Gecenin karanliginda uçusan düsler. Issiz köyün ortasinda kocaman bir cem evi. Konugunu yitirmis bir mezar. Cem töreninde arinmayi bekleyen bir ölü. Bu olanlarin sessiz tanigi, bir arastirma görevlisi. Yikilan idealleriyle, sürüp giden yasami arasinda sikisip kalmis bir adam. Alevi inancina farkli bir bakis. Mistik bir gerilim romani...
"Gözüne kestirdigi dal parçasini çekerken çaliligin arkasinda bir kararti fark etti. Feneri oraya dogru tuttu. Yanilmamisti, az ilerde yesil renkli bir mezar tasi mahzun bir edayla onu süzüyordu. Bu defa korkmadi, hatta içinde, 'Bu mezar neden mezarligin disinda?' diye merak bile uyandi. Bir-iki adim daha yaklasti. Ama bu mezar bozulmustu, iki yaninda toprak birikintileri yigiliydi. Yeni bir ürperti dalgasi sardi bedenini. Mezarin içini görmemesine karsin, upuzun yatan ölünün yer yer etleri dökülmüs yüzü geldi gözlerinin önüne. Öte yandan akli hâlâ mantikli bir açiklamanin pesindeydi. Belki de bu mezar henüz ölmemis biri için kazilmisti. Neden olmasin? insanlarin ölmeden önce de mezarlarini hazirladiklarini biliyordu; iyi de, kazmakla hazirlamak arasinda büyük fark vardi. Belki yeri alinir, hazirliklar yapilirdi ama ölmeden mezar kazdirilir miydi? Belki de bu mezari aç kalmis vahsi bir hayvan açmisti. Eger öyleyse mezardaki ölüyü paramparça etmis demekti. Dogrusu, böyle bir görüntüyle karsilasmak istemezdi. Yine de meraki agir basti; cesaretini toplayip el fenerini mezarin içine dogrulttu. Mezar gerçekten de bostu."
****
Ülkenin en kararli, en özverili, en iyimser çocuklari. Sert, acimasiz, zalim günler. Zor günlere inat gülümsemelerini korumaya çalisan gençler. Kahramanliklar, ihanetler, acilar ve asklarla dolu romantik bir yasam. Demokrasi atesini, diktatörlügün en karardik döneminde yakmaya çalisanlarin serüveni. 12 Eylül darbesine direnen insanlarin gerçek yasamlarindan çarpici öyküler."Büyük bir çatisma çikmisti kentte. Biz, insanlar, çiçekler, karincalar, kuslar, baliklar ve yildizlar öldürülmesin diye sokaklara renk renk yazilar yaziyor, duvarlara afisler asiyorduk. Hepimiz gençtik; yasli olanlarimiz da vardi aramizda ama hepimiz gençtik. Onlar, insanlari, çiçekleri, karincalari, kuslari, baliklari ve yildizlari öldürmek için çikmislardi sokaga. Hepsi yasliydi; genç olanlari da vardi aralarinda ama hepsi yasliydi. Ve hepsi silahliydi. Çesit çesit sustalilardan otomatik tabancalara kadar bir iyice kusanmislardi silahlarini. Bir köse basinda bekliyorlardi bizi. Bekledikleri yerde karsilastik. Belki daha elverisli bir köse basi ve daha uygun bir zaman bulunabilirdi ama bu karsilasma kaçinilmazdi. Çatisma uzun sürdü. Karanlik bir dönemin bitisinden karanlik bir dönemin baslangicina kadar. Yenilmistik. Yenilecegimiz belli degildi ama çok da sasirmadik. Simdi kaçiyorduk iste. Yakalanmamak için, yeniden dövüsebilmek için kaçiyorduk. Belki de bastigimiz bu ham toprak Istanbul'un karanlik, suskun sokaklariydi. Birakip geride karimizi, çocugumuzu, basilacak evimizi terk ediyorduk..."Stok Kodu:9786051415864Sayfa Sayısı:376Baskı:13Basım Tarihi:2015-01Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Taksit Seçenekleri
- Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim7,247,2432,627,8561,388,2690,968,67120,769,07Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim7,247,2432,627,8561,388,2690,968,67120,769,07Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim7,247,2432,627,8561,388,2690,968,67120,769,07Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim7,247,2432,627,8561,388,2690,968,67120,769,07Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim7,247,2432,627,8561,388,2690,968,67120,769,07Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim7,247,2432,627,8561,388,2690,968,67120,769,07Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim7,247,243--6--9--12--
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu ürün için henüz kimse yorum yazmamış.