Doğmamış Çocuğa Mektup

Senden korkuyorum. Seni hiçyokluktan zorla çekip alan, gövdeme ekleyen rastlantidan. Seni çok beklediysem de karsilamaya asla hazir olmadim. Ama kendi kendime hep o kötü soruyu sordum: Ya dogmak hosuna gitmezse? Ya günün birinde haykirip suçlarsan beni: 'Sana kim dedi beni dünyaya getir diye? Neden dünyaya getirdin beni, neden?'" Italyan yazar Oriana Fallaci böyle diyor derin izler birakan kitabi Dogmamis Bir Çocuga Mektup'un baslarinda. Erkeginden ayrilmis bir kadinin, gebe oldugunu anladigi andan baslayarak hissettiklerini, iç dünyasinda kopan firtinalari, yasadigi korkulari, coskusunu ve erincini baska hiçbir kitap bu kadar basariyla yansitamadi, okuru bu denli etkileyemedi. Bir kadinin bedeninde filizlenen o küçücük canliyla, onu karninda tasidigi sürece yürüttügü bir monolog bu kitap. Ilk yayinlandigi 1975 yilindan bu yana sayisiz dile çevrilen bu çarpici kitap, Oriana Fallaci'nin ustalikli ve siirsel anlatimiyla hakli bir basariya ulasiyor; unutulmazlar arasinda yerini aliyor.