Gündelik Hayat Sosyolojisi_{Türkiye'de Modernleşme ve Gündelik Hayat}

Sorgulanmayan hayat yasanmaya deger bir hayat degildir der, Sokrates. Hayatin sorgulanmasi, hayatin kendisinin sorgulanmasi olarak anlasilacagi gibi gündelik hayat içinde tekrar edip duran davranis kaliplarinin da sorgulanmasi seklinde de anlasilabilir. Gündelik hayatin sorgulanmasi siradanlasmis, tekrar edip duran hayat kaliplarinin disina çikmak için firsat olusturur. Rutinlesmis hayat insani öldürür. Çünkü duyarsizlasmis ve sorgulamayan insan biyolojik olarak yasasa da ruhen ölüyor demektir. Gündelik Hayat Sosyolojisi, toplumsal hayati ve degisimleri her yönüyle inceleyen, toplumsal olgulara farkli bakis açilariyla ve elestirel bir sekilde yaklasarak bu olgularin altinda yatan gerçekleri ortaya çikarmayi amaç edinen bir sosyal bilim dalidir. Yani, Gündelik Hayat Sosyolojisi, asina olani, yeniden kesfetme mücadelesidir.Gündelik hayat incelemelerini, toplumlarin geçirdigi modernlesme sürecinin izini sürmek için kullanilabilecek en elverisli araçlar arasinda saymak hiç de abartili olmaz. Çünkü bu yolla günlük hayat kaliplari, desenleri, zihniyet yapilari, dünya algilari,hayat tasavvurlari ve bu sinirlarda gerçeklesen altüst oluslar ya da siradan farklilasmalar açikça izlenebilmektedir(Henri Lefebvre) Modernlesme, Türkiyede toplumsal degisim sürecinin ve gündelik davranis kaliplarinin nasil olusturuldugun anlasilabilmesi ve yorumlanabilmesi için üzerinde durulmasi gereken süreçtir. Modernlesme kavramini genel olarak geleneksel toplumdan modern topluma dogru degisimi ifade etmek için kullanilmaktadir.Türkiyede modernlesme süreciyle gündelik hayat kaliplarinin degistirilmesi hedeflenmistir. Böylece yeni bir degerler dünyasiyla modern bir toplumun pekâlâ insa edilebilecegi tasavvur edilir. Bunun sonucu olarak da geleneksel kültür degerleri yerine Aydinlanmanin Fransiz üslubuyla biçimlenen degerler transfer edilmek istenmistir. Aslinda degerlerin transferi sorunlu bir girisimdir. Yüzyillara sarkan deger üretimi toplumun aidiyet ve referans ögeleriyle birlikte kimligin temel bilesenlerini olusturur. Deger ithali toplumu her asamada gerçeklesmesi mukadder anomiyle karsi karsiya getirir. Kök paradigmalarin ihmali ben biz duygusunu asindirir, gelecege yönelik öngörüleri ve kendini tanimlama ölçütlerini zayiflatir-Ahmet Davutoglu-(Tanitim Bülteninden)