Kayıp Şark'ın Peşinde_{Söyleşi: Jean - Louis Schlegel}

Türkiyeli okurlar Olivier Roy'yi ilk kez 1994'te yayimladigimiz Siyasal Islamin Iflasi ile tanidilar. Roy bu kitabiyla sosyal bilimlere "siyasal Islam" kavramini sokuyordu; Türkiye'de de o yillarda yayginlasmaya baslayan Islami hareketleri tanimlarken bu kavram kullanilmaya basladi ve yerlesti.
Roy'nin Islam'a ve Müslümanlarin yasadigi ülkelere duydugu ilgi aslinda ilk gençlik yillarindan baslayarak bütün hayatina yayiliyor. Herseyden önce bir 68'li o. Güney'e, Hindistan'a ve Nepal'e giden Hippiler ile birlikte 70'li yillarda Istanbul üzerinden Afganistan'a ve Pakistan'a gidiyor. Bunu Afganistan'a neredeyse her yil tekrarladigi ziyaretler, Orta Asya Cumhuriyetleri'ne seyahatler, Iran, Yemen, Lübnan, Suriye ve digerleri takip ediyor. Bati'nin merceginden bakildiginda Sark kayiptir: Egzotiktir, merak uyandiricidir ama suskundur, tarihsizdir. Roy Sark'in çekimine cevap verebilmek için genç yasta Farsça ögrenir ve bu ülkelerin 20. yüzyilin son çeyreginde direnisler ve iç savaslarla tarihe dahil oluslarina bizzat tanik olur. Kimi zaman sadece yürüyüsçü bir gezgin, kimi zaman bir uzman, gazeteci, rehber, danisman ve haber kaynagi olarak: Büyük acilarin, ölümlerin, ama ayni zamanda tuhaf karsilasmalarin, hakiki dostluklarin eslik ettigi bir hayat.