Keşkül Dergisi Sayı: 37

'Rûmeli' Diye Yazilir, 'Osmanli' Diye Okunur. Bir zamanlar hepimiz cihansümul bir devletin çocuklariydik. Anadolu'su, Rûmeli'si, Filistin'i, Suriye'si, Kirim'i hepsi bir bütündü. O sebeptendir ki kimimizin bir tarafi Arap bir tarafi Bosnak'tir; kimimizinki Arnavut, kimimizinki Ahiska Türkü... Günün birinde dedemizin evlâd-i Fâtihân'dan oldugunu ögreniriz de bir meraktir alir bizi götürür o topraklara. 93 Harbi'nde yollara düsüp göç etmistir çogu, buna 1990'li yillardaki göçleri ve hâlâ devam eden göç dalgasini da ekleyerek skalayi genisletebiliriz. Aslinda vatanin âgusuna siginmis birer Osmanli evlâdidir onlar. Rûmeli ve Balkanlar ise ecdâdimiz için her zaman ayri bir hususiyete sahip olmustur. Peki niçin Rûmeli ve Balkanlar mühimdir bizim için? Gâzi dervisler hangi sâikle son demlerinde bile o topraklara gidip çerag uyandirmislardir? Keskül dergisinin Rûmeli ve Balkanlar'a ayrilmis bu 37. sayisinda; Prof. Dr. Mustafa Kara, Cem Sultan ve Saltuknâme hakkindaki yazisiyla Sari Saltuk Hazretleri ve Saltuknâme'yi tanitirken ufku olan devlet adamlarinin ne tür hizmetlere vesile olacaginin da altini çiziyor. Doç. Dr. Selami Simsek, Manastir'daki tarîkatlari anlatirken bir zamanlar mevcut olduklari bile unutulan tekkeleri gün yüzüne çikariyor. Prof. Dr. Cihan Okuyucu, Kosova'daki cevelânindan kesitler sunuyor. Prof. Dr. Kazim Hacimeyliç, Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi ve buradaki üç nadir el yazmasina okuyucuyu sâhid eyliyor. Ayse Sevim, Balkanlar ve Rûmeli'nin kaderini belirleyen Plevne Savunmasi'ni anlatiyor. Keskül dergisi, Balkanlar'a giderek orayi vatan topragi eylemis akincilar, gâzi dervisler, onlarin âbâd ettigi beldelerde yetisip Payitaht'i, Anadolu'yu ve cümle Osmanli topragini yeserten büyük sûfiler ve birbirinden mühim pek çok yazi ve essiz görselin bulundugu bir sayiyla daha huzurlarinizda. Osmanli'nin hazan devirlerinde bile yasanan bu bütünlük ve bir olus yeniden saglanabilir mi, birlik ruhu yeniden kazanilabilir mi? Cevabi Keskül Dergisi'nin 37. sayisinda...(Tanitim Bülteninden)-