Kimlik ve Tarih_{Kimliğin İnşasında Tarihin Kullanımı}

Kimlik, bilinçdisinda etkinligini her an sürdüren, sosyal gerçekligimizi, biz farkinda olmadan kuran, ancak ötekiyle karsilastigimizda varligini fark ettigimiz olgudur. Kimligimiz üzerine düsünmeyiz. Kimligimiz üzerine düsündügümüzde ya kimligimizden dolayi ötekilestirilmisizdir ya da ötekiyle karsilasmisizdir. Kierkegaard'i hatirlatir biçimde birey, kimliginden dolayi tekinsizlige kapildiginda ya da kaygiya düstügünde neligi üzerine düsünmeye baslar. Türkiye'de yasayan bireyler için "kimlik problemleri" aslinda çok tanidiktir. Türkiye, ötekisi bol bir toplumdur.Kimliklerimiz, dil yoluyla insa edilir; söylemlerden imal edilir. Dilin disinda hiçbir seyin asli, bagimsiz var olusu yoktur; var olan sadece söylemdir. Söylem; bir referans çerçevesi, bu dünyayi açiklama yolu ve "nesnelerin" biçimlenmesine izin veren bir anlam dünyasi kurar. Bu anlam dünyasinin bir tarafi kolektif kimlik diger tarafiysa bireysel kimliktir. Bu kitapta bireysel ve kolektif kimliklerin tanimlanmasinda ve yapilandirilmasinda tarihin rolü tartismaya açilmaktadir. Uludere olayi, Hrant Dink suikasti, Sivas olaylari, 28 Subat, Ergenekon davasi, dindar nesil tartismalari, escinsel siddet ve Çanakkale Savasi baglaminda Türkiye'de bireysel kimliklerin insasinda tarih nasil kullanilmaktadir? Kitabin ortaya attigi ve cevabini aradigi soru budur. Akademisyen Akif Pamuk, bugüne kadar pek çok makale yayinladi ve editörlük yapti. Tarihçi ve tarih egitimcisi kimligi ile güncel olaylara ve kimlik problemlerine tarihin penceresinden bakti. Tarihin kimligimizin insa edilmesindeki rolü üzerine düsündü ve yazdi. (Tanitim Bülteninden)