Kobo Abe Seti (4 Kitap)
Virane Harita
Şehir - Kapalı bir sonsuzluk. Asla kaybolunmayan bir labirent. Her bölgesi aynı numarayla numaralandırılmış sana özel bir harita.
İşte bu yüzden yolunu kaybetsen bile kaybolamazsın.
Kayıp Şahıs Başvurusu
Başvuru Talep Konusu: Kayıp şahsın hareketleri ve nerede olduğu
Şahsın Adı Soyadı: Hiroshi Nemuro
Cinsiyeti: Erkek
Yaşı: 34
Mesleği: Dainen Ticaret Satış ve Genişleme Bölüm Şefi
Kayıp şahıs başvuru sahibinin kocasıdır. Altı ay önceki kayboluşundan beri kendisinden haber alınamamaktadır. Büromuza araştırmaya ilişkin tam yetki verilmiş olup gerekli görülen tüm belgeler tarafımıza sunulacaktır.
Ücreti ekli olmak üzere yukarıdaki başvuruyu yaptığımı belirtirim. Bununla beraber bana sunulacak olan raporların gizliliğini koruyacağıma, dışarıya sızdırmayacağıma, kötü niyetle kullanmayacağıma yemin ederim.
2 Şubat 1967
T… Dedektiflik Bürosu
Kayıp Şahıslar Büro Amirliği'ne
Başvuru Sahibinin Adı Soyadı:
Haru Nemuro
“Zihni şaşırtan muhteşem ve tekinsiz bir sanat eseri.”
- The New York Times
“Tam bir edebiyat şöleni. Öylesine etkili ki, olduğunuz yere mıhlanıp kalıyorsunuz.”
- The New York Times Book Review
Kumların Kadını
“Hem dolambaçlı hem de bağımlılık yapıcı.”
- David Mitchell
“Hem Poe hem de Kafka akla geliyor. Kobo Abe sayfalarda hiç dinmeden atan bir heyecan yaratıyor. Okudukça okuyorsunuz ve okuyorsunuz.”
- The New Yorker
“Bazıları onda Kafka'nın bilinmeyene yönelik manipülasyonlarını, başkaları ise örneğin yarattığı kum çukuru metaforu ile Beckett'in esintilerini bulacak.”
- Saturday Review
Bir ağustos günü bir adam ortadan kayboldu. Bir tatil gününde, buharlı trenle yarım günlük mesafedeki sahile doğru yola çıktı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Ne kayıp başvurusu ne de gazete ilanları bir işe yaradı... Bu adamla ilgili vakada kayda değer bir ipucu yoktu. Ayrıca, günlük hayatında ortadan kaybolmak istediğini düşündürecek en ufak bir hâl veya harekete rastlanmamıştı. Doğal olarak, başlangıçta herkes gizli bir ilişkisi olabileceğini düşündü. Fakat adamın karısı adamın bu geziye böcek toplamak maksadıyla çıktığını söylediğinde, hem polisler hem de iş arkadaşları biraz hayal kırıklığına uğradılar...
Şüphesiz, kum yaşam için elverişli değildi. Peki, durağan hâl varlık için vazgeçilmez miydi? O tiksindirici rekabeti başlatan da sabit kalmaktaki ısrarımız değil miydi? Sabit olmayı bırakıp kendimizi kumun akışına bırakıversek rekabet de ortadan kalkacaktı. Gerçekte, çölde de çiçekler açıyor, böcekler ve hayvanlar yaşamlarını sürdürüyorlardı... Öyle ya, keşke kadına da bu manzaradan bahsedebilseydi. Gidiş-dönüş biletlerin asla işlemeyeceği kumun şarkısını, yanlış perdeden de olsa ona dinletebilseydi keşke. Oysa adamın tek yaptığı, yeteneksiz bir çapkını taklit edip başka bir hayatın yemiyle kadını avlamaya çalışmak olmuştu. Kumdan duvar, adamın ruhunu yakalamış, onu kese kâğıdındaki bir kediye çevirmişti.
Kanguru Defteri
Kangurunun cebinden çıkan bir defter, ayaklarından Turp filizi çıkan bir adam, kendi kendine şehirde gezinen bir yatak ve turp filizi hastalığına derman olması beklenen bir kükürt kaplıcası. Cehennem vadisine yerleşmiş kükürt kaplıcasına doğru yatağıyla seyahat eden hastayı bekleyen cüce cinler ve daha niceleri… ve eğri Gözlü kız: hiç aklınızdan çıkmayacak eğri gözlü kız!..
Kobo Abe ile gerçeküstü, enfes bir macera…
“Hem dolambaçlı hem de bağımlılık yapıcı.”
-David Mitchell-
“Hem Poe hem de Kafka akla geliyor. Kobo Abe sayfalarda hiç dinmeden atan bir heyecan yaratıyor. Okudukça okuyorsunuz ve okuyorsunuz.”
-The New Yorker-
“Bazıları onda Kafka'nın bilinmeyene yönelik manipülasyonlarını, başkaları ise örneğin yarattığı kum çukuru metaforu ile Beckett'in esintilerini bulacak.”
-Saturday Review-
“Dizimin altından üstüne doğru bir karıncalanma hissi başlamıştı. Pijamamın paçasını sıyırıp kaşıdım. Nasıl desem? Soyulmaya yüz tutan ince bir deri tabakasının parçaları gibi mi desem, yoksa kese kiri gibi mi desem? Işığa doğru çevirip baktım. Hayır, kese kiri değildi, derim de soyulmamıştı. Sanki lime lime ezilmiş kuru lif parçaları gibilerdi. Dizimdeki kıllar mı desem? Onları da çakmakla tütsüleyip elinizle toplasanız ancak böyle gözükürdü herhâlde. Fakat yanmış kıllar daha bir tuhaf kokmaz mıydı? Bu sefer her iki paçamı da sıyırıp sandalyenin üzerinde dizlerimi havaya kaldırıp kendime doğru çektim. Tek bir tüy parçasından eser kalmamıştı...
Ertesi sabah şafağına yakın bir saatte henüz hava karanlıkken dizlerimin dayanılmaz iç gıcıklayıcı kaşıntısıyla gözlerimi açtım. Dizimin her yerine alerji kremini bolca sürerken fark ettim ki, bu başıma gelen basit bir şişkinlikten ibaret değilmiş. Deri gözeneklerinin içinden, dün geceye nispeten daha iri, sanki bitki saplarına benzeyen şeyler şişip çıkmaya başlamıştı. Küçücük soya filizlerini andırıyorlardı. Bir bitkiye benzeyen bu görüntü ve verdiği hissiyat o kadar rahatsız ediciydi ki denemek amacıyla bir tane koparıp ne olacağına bakmaya karar verdim. Koparılmasına kopuyordu yerinden kolayca ama hemen ardından da dip kısmından bir irin akıyordu...”
Kobo Abe
Başkasının Yüzü
"Muhtemelen kızgınsın, kendini aşağılanmış da hissediyorsun ama lütfen kendine hakim ol ve gözlerini ayırmadan okumaya devam et. Bu anı yara almadan atlatıp, bana doğru bir adım atmanı, nasıl çaresizce istediğimi bir bilebilsen. O mu beni yendi, yoksa ben mi onu? Her halükarda maskeli oyunun perdesi artık kapandı. Onu öldürdüm ve kendimi suçlu ilan ettim...
Ve çok iyi biliyordum. Artık senin üzerinde hiçbir hakkım olmadığı hâlde, bana zincirle bağlı bir kurban olduğun fikri, işime geldiği için uydurduğum koca bir yalandan ibaretti. Sen bu kaderi bir an olsun bocalamadan kendi isteğinle kabul etmiştin. Gülümsemeye geçerkenki o parıltın belki de en çok senin kendin üzerinde etkiliydi. Bu da demek oluyor ki istesen beni hemen bırakıp gidebilirdin. Bunun benim için ne kadar korkunç bir şey olduğunu anlayabilir misin? Senin binlerce ifaden var fakat benim tek bir yüzüm bile yok."
KOBO ABE
“Hem dolambaçlı hem de bağımlılık yapıcı.”
- David Mitchell
“Hem Poe hem de Kafka akla geliyor. Kobo Abe sayfalarda hiç dinmeden atan bir heyecan yaratıyor. Okudukça okuyorsunuz ve okuyorsunuz.”
- The New Yorker
“Bazıları onda Kafka'nın bilinmeyene yönelik manipülasyonlarını, başkaları ise örneğin yarattığı kum çukuru metaforu ile Beckett'in esintilerini bulacak.”
- Saturday Review
Japon Edebiyatının Büyük Ustası
Kobo Abe'den Unutulmaz Bir Roman:
“Başkasının Yüzü”
Yüzünüz Tümüyle Yandı, Yeniden Yapıldı, Şimdi Başka Bir Yüzünüz Var. Kendinizi Tanıyamaz Haldesiniz, Başkaları Da Sizi Tanıyamaz Halde.
Peki Şimdi Nasıl Yaşayacaksınız?
- Açıklama
Virane Harita
Şehir - Kapalı bir sonsuzluk. Asla kaybolunmayan bir labirent. Her bölgesi aynı numarayla numaralandırılmış sana özel bir harita.
İşte bu yüzden yolunu kaybetsen bile kaybolamazsın.
Kayıp Şahıs Başvurusu
Başvuru Talep Konusu: Kayıp şahsın hareketleri ve nerede olduğu
Şahsın Adı Soyadı: Hiroshi Nemuro
Cinsiyeti: Erkek
Yaşı: 34
Mesleği: Dainen Ticaret Satış ve Genişleme Bölüm ŞefiKayıp şahıs başvuru sahibinin kocasıdır. Altı ay önceki kayboluşundan beri kendisinden haber alınamamaktadır. Büromuza araştırmaya ilişkin tam yetki verilmiş olup gerekli görülen tüm belgeler tarafımıza sunulacaktır.
Ücreti ekli olmak üzere yukarıdaki başvuruyu yaptığımı belirtirim. Bununla beraber bana sunulacak olan raporların gizliliğini koruyacağıma, dışarıya sızdırmayacağıma, kötü niyetle kullanmayacağıma yemin ederim.
2 Şubat 1967
T… Dedektiflik Bürosu
Kayıp Şahıslar Büro Amirliği'ne
Başvuru Sahibinin Adı Soyadı:
Haru Nemuro“Zihni şaşırtan muhteşem ve tekinsiz bir sanat eseri.”
- The New York Times
“Tam bir edebiyat şöleni. Öylesine etkili ki, olduğunuz yere mıhlanıp kalıyorsunuz.”
- The New York Times Book Review
Kumların Kadını
“Hem dolambaçlı hem de bağımlılık yapıcı.”
- David Mitchell
“Hem Poe hem de Kafka akla geliyor. Kobo Abe sayfalarda hiç dinmeden atan bir heyecan yaratıyor. Okudukça okuyorsunuz ve okuyorsunuz.”
- The New Yorker
“Bazıları onda Kafka'nın bilinmeyene yönelik manipülasyonlarını, başkaları ise örneğin yarattığı kum çukuru metaforu ile Beckett'in esintilerini bulacak.”
- Saturday Review
Bir ağustos günü bir adam ortadan kayboldu. Bir tatil gününde, buharlı trenle yarım günlük mesafedeki sahile doğru yola çıktı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Ne kayıp başvurusu ne de gazete ilanları bir işe yaradı... Bu adamla ilgili vakada kayda değer bir ipucu yoktu. Ayrıca, günlük hayatında ortadan kaybolmak istediğini düşündürecek en ufak bir hâl veya harekete rastlanmamıştı. Doğal olarak, başlangıçta herkes gizli bir ilişkisi olabileceğini düşündü. Fakat adamın karısı adamın bu geziye böcek toplamak maksadıyla çıktığını söylediğinde, hem polisler hem de iş arkadaşları biraz hayal kırıklığına uğradılar...
Şüphesiz, kum yaşam için elverişli değildi. Peki, durağan hâl varlık için vazgeçilmez miydi? O tiksindirici rekabeti başlatan da sabit kalmaktaki ısrarımız değil miydi? Sabit olmayı bırakıp kendimizi kumun akışına bırakıversek rekabet de ortadan kalkacaktı. Gerçekte, çölde de çiçekler açıyor, böcekler ve hayvanlar yaşamlarını sürdürüyorlardı... Öyle ya, keşke kadına da bu manzaradan bahsedebilseydi. Gidiş-dönüş biletlerin asla işlemeyeceği kumun şarkısını, yanlış perdeden de olsa ona dinletebilseydi keşke. Oysa adamın tek yaptığı, yeteneksiz bir çapkını taklit edip başka bir hayatın yemiyle kadını avlamaya çalışmak olmuştu. Kumdan duvar, adamın ruhunu yakalamış, onu kese kâğıdındaki bir kediye çevirmişti.
Kanguru Defteri
Kangurunun cebinden çıkan bir defter, ayaklarından Turp filizi çıkan bir adam, kendi kendine şehirde gezinen bir yatak ve turp filizi hastalığına derman olması beklenen bir kükürt kaplıcası. Cehennem vadisine yerleşmiş kükürt kaplıcasına doğru yatağıyla seyahat eden hastayı bekleyen cüce cinler ve daha niceleri… ve eğri Gözlü kız: hiç aklınızdan çıkmayacak eğri gözlü kız!..
Kobo Abe ile gerçeküstü, enfes bir macera…“Hem dolambaçlı hem de bağımlılık yapıcı.”
-David Mitchell-
“Hem Poe hem de Kafka akla geliyor. Kobo Abe sayfalarda hiç dinmeden atan bir heyecan yaratıyor. Okudukça okuyorsunuz ve okuyorsunuz.”
-The New Yorker-
“Bazıları onda Kafka'nın bilinmeyene yönelik manipülasyonlarını, başkaları ise örneğin yarattığı kum çukuru metaforu ile Beckett'in esintilerini bulacak.”
-Saturday Review-
“Dizimin altından üstüne doğru bir karıncalanma hissi başlamıştı. Pijamamın paçasını sıyırıp kaşıdım. Nasıl desem? Soyulmaya yüz tutan ince bir deri tabakasının parçaları gibi mi desem, yoksa kese kiri gibi mi desem? Işığa doğru çevirip baktım. Hayır, kese kiri değildi, derim de soyulmamıştı. Sanki lime lime ezilmiş kuru lif parçaları gibilerdi. Dizimdeki kıllar mı desem? Onları da çakmakla tütsüleyip elinizle toplasanız ancak böyle gözükürdü herhâlde. Fakat yanmış kıllar daha bir tuhaf kokmaz mıydı? Bu sefer her iki paçamı da sıyırıp sandalyenin üzerinde dizlerimi havaya kaldırıp kendime doğru çektim. Tek bir tüy parçasından eser kalmamıştı...
Ertesi sabah şafağına yakın bir saatte henüz hava karanlıkken dizlerimin dayanılmaz iç gıcıklayıcı kaşıntısıyla gözlerimi açtım. Dizimin her yerine alerji kremini bolca sürerken fark ettim ki, bu başıma gelen basit bir şişkinlikten ibaret değilmiş. Deri gözeneklerinin içinden, dün geceye nispeten daha iri, sanki bitki saplarına benzeyen şeyler şişip çıkmaya başlamıştı. Küçücük soya filizlerini andırıyorlardı. Bir bitkiye benzeyen bu görüntü ve verdiği hissiyat o kadar rahatsız ediciydi ki denemek amacıyla bir tane koparıp ne olacağına bakmaya karar verdim. Koparılmasına kopuyordu yerinden kolayca ama hemen ardından da dip kısmından bir irin akıyordu...”
Kobo Abe
Başkasının Yüzü
"Muhtemelen kızgınsın, kendini aşağılanmış da hissediyorsun ama lütfen kendine hakim ol ve gözlerini ayırmadan okumaya devam et. Bu anı yara almadan atlatıp, bana doğru bir adım atmanı, nasıl çaresizce istediğimi bir bilebilsen. O mu beni yendi, yoksa ben mi onu? Her halükarda maskeli oyunun perdesi artık kapandı. Onu öldürdüm ve kendimi suçlu ilan ettim...
Ve çok iyi biliyordum. Artık senin üzerinde hiçbir hakkım olmadığı hâlde, bana zincirle bağlı bir kurban olduğun fikri, işime geldiği için uydurduğum koca bir yalandan ibaretti. Sen bu kaderi bir an olsun bocalamadan kendi isteğinle kabul etmiştin. Gülümsemeye geçerkenki o parıltın belki de en çok senin kendin üzerinde etkiliydi. Bu da demek oluyor ki istesen beni hemen bırakıp gidebilirdin. Bunun benim için ne kadar korkunç bir şey olduğunu anlayabilir misin? Senin binlerce ifaden var fakat benim tek bir yüzüm bile yok."
KOBO ABE
“Hem dolambaçlı hem de bağımlılık yapıcı.”- David Mitchell
“Hem Poe hem de Kafka akla geliyor. Kobo Abe sayfalarda hiç dinmeden atan bir heyecan yaratıyor. Okudukça okuyorsunuz ve okuyorsunuz.”- The New Yorker
“Bazıları onda Kafka'nın bilinmeyene yönelik manipülasyonlarını, başkaları ise örneğin yarattığı kum çukuru metaforu ile Beckett'in esintilerini bulacak.”- Saturday Review
Japon Edebiyatının Büyük Ustası
Kobo Abe'den Unutulmaz Bir Roman:
“Başkasının Yüzü”Yüzünüz Tümüyle Yandı, Yeniden Yapıldı, Şimdi Başka Bir Yüzünüz Var. Kendinizi Tanıyamaz Haldesiniz, Başkaları Da Sizi Tanıyamaz Halde.
Peki Şimdi Nasıl Yaşayacaksınız?
Format:KitapStok Kodu:3990000093097Boyut:13.00x21.00Sayfa Sayısı:836Çeviren:Aydın ÖzbekKapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim91,5391,53333,0699,19617,40104,43912,17109,57129,56114,72Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim91,5391,53333,0699,19617,40104,43912,17109,57129,56114,72Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim91,5391,53333,0699,19617,40104,43912,17109,57129,56114,72Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim91,5391,53333,0699,19617,40104,43912,17109,57129,56114,72Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim91,5391,53333,0699,19617,40104,43912,17109,57129,56114,72Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim91,5391,53333,0699,19617,40104,43912,17109,57129,56114,72Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim91,5391,533--6--9--12--