Sepetim (0) Toplam: 0,00
%30
Nübüvvet - Ali Mebruk - Mana Yayınları

NübüvvetTeolojiden Tarih Felsefesine

Liste Fiyatı : 65,00
İndirimli Fiyat : 45,50
Kazancınız : 19,50
9786055793920
460505
Nübüvvet
Nübüvvet Teolojiden Tarih Felsefesine
45.50

Bu kitap nübüvvet konusunu, İslam kelam disiplininde ortaya konulduğu haliyle ve bu disiplinin temel epistemolojik sistemleri olan Şîa, Mu'tezile ve Eş'arîlik doktrinleri üzerinden ele almaktadır. Giriş olarak nübüvvet meselesinin İslam öncesi dinlerde nasıl ele alınmış olduğu incelenmekte, böylece nübüvvet olgusunun ve genel olarak dinî bilincin tarihsel ve insanî doğasının açıklığa kavuşturulması hedeflenmektedir.

İslam kelamı –ki bu disiplin Müslümanların esas felsefî düşüncelerini oluşturmaktadır- birbirileriyle mücadele içerisinde olan değişik dinî grupların, ilahî söylemin (Kur'an metninin) diline dayanarak kendi dünyevî çatışma ve ihtilaflarını teorik temel oturtma çabalarından doğmuş olduğu için, yazar nübüvvet ile ilgili olanlar dahil olmak üzere tüm teolojik düşüncelerin doğuşunun ardındaki tarihsel ve insanî kökenleri aydınlatmaya çalışmış, bu çerçevede soyut ve formel teolojik sistemleri izah etmeye, bunların insanî ve tarihî koşullar eşliğinde oluşum ve gelişimini ortaya koymaya gayret göstermiştir.

Eş'arîlerin ve Mu'tezile'nin nübüvvet konusunda ilişkin görüşleri daha çok tartışmacı-savunmacı bir çerçeve içerisinde ortaya çıkmış olduğu gibi, Şîa'nın nübüvvete dair görüşleri de imamet doktrininin temellendirilmesi ile ilgili olarak ortaya çıkmıştır. Nitekim imamet doktrini Şîa düşünce sistematiği içerisinde, giderek siyaset kategorisinden çıkarılıp tartışılmaz bir şekilde iman esaslarından biri olarak kabul edilmesini gerektirecek kadar büyük bir yer tutmaktadır. Bu da elinde toplumun bütün görevlerini ve yetkilerini bulunduran imamın masumiyetine ilişkin düşünceyi izah eder niteliktedir. Ancak Şîa'da imamın konumu dünyevî ve insanî bir konum olarak değil, Allah tarafından tıpkı nebî'nin seçilmesinde olduğu gibi ezelî ilim gereği seçilmiş bir ilahî konum olarak telakki edilmiştir. Bu nedenle Şîa'ya göre imamet, nübüvvetin ikizidir, imam bilginin kaynağı, şeriatın muhafızıdır, hatta o, tarihin odak noktası, toplumun (ümmetin) varlığının temelidir.

Eş'arîler ise temelde insanı unutmuş olmakla bir krize girmişlerdir. Hatta onların düşünce sistematiğinde, varlığın üç kategorisi olan Allah-insan-evren üçlüsü içerisinden insan neredeyse silinmiş durumdadır. İnsanın silinmiş olması ile birlikte tarih ve insanî gerçeklik de ortadan kaldırılmış, böylece Allah ve peygamber ile ilgili meseleler bilginin bütün konularını teşkil eder olmuştur. Böylece Eş'arî düşünce sistematiği insanın ve evrenin aleyhine olmak üzere ilahî olanın mutlak egemenliğini vurgulamış ve bunun üzerinden –bilinç dışı yoluyla da olsa- “otoritenin İslam'ı”nı, yani siyaset ve dünya meselelerinde tek bir bireyin mutlak otoritesini teorik olarak temellendirmiştir.

Mu'tezile'de ise insanın bu yabancılaşmasına son verilmek istenmiş ve bunun için dinin asıl özü, yan insanî özü ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Buna göre insan “inancın varlık sebebi ve gayesidir.” Yine Mu'tezile, nübüvvet konusunda –hatta kelamın bütün meselelerinde- insandan hareket ederek düşünmüştür. Bu nedenle onlara göre nübüvvet, “insanî koşullara bağlı olarak, yani insanın maslahatını gözeterek ortaya çıkmış olan ilahî hitap” olarak tanımlanmıştır.

Bu çalışma kelam disiplininin temel kavramlarından biri olan nübüvvet kavramını merkeze alarak ve bu disiplinin ana epistemolojik sistemlerinin “bilinç dışı”nı okumayı hareket noktası edinerek, kelam disiplininin yeniden yapılandırılmasını hedeflemektedir.

  • Açıklama
    • Bu kitap nübüvvet konusunu, İslam kelam disiplininde ortaya konulduğu haliyle ve bu disiplinin temel epistemolojik sistemleri olan Şîa, Mu'tezile ve Eş'arîlik doktrinleri üzerinden ele almaktadır. Giriş olarak nübüvvet meselesinin İslam öncesi dinlerde nasıl ele alınmış olduğu incelenmekte, böylece nübüvvet olgusunun ve genel olarak dinî bilincin tarihsel ve insanî doğasının açıklığa kavuşturulması hedeflenmektedir.

      İslam kelamı –ki bu disiplin Müslümanların esas felsefî düşüncelerini oluşturmaktadır- birbirileriyle mücadele içerisinde olan değişik dinî grupların, ilahî söylemin (Kur'an metninin) diline dayanarak kendi dünyevî çatışma ve ihtilaflarını teorik temel oturtma çabalarından doğmuş olduğu için, yazar nübüvvet ile ilgili olanlar dahil olmak üzere tüm teolojik düşüncelerin doğuşunun ardındaki tarihsel ve insanî kökenleri aydınlatmaya çalışmış, bu çerçevede soyut ve formel teolojik sistemleri izah etmeye, bunların insanî ve tarihî koşullar eşliğinde oluşum ve gelişimini ortaya koymaya gayret göstermiştir.

      Eş'arîlerin ve Mu'tezile'nin nübüvvet konusunda ilişkin görüşleri daha çok tartışmacı-savunmacı bir çerçeve içerisinde ortaya çıkmış olduğu gibi, Şîa'nın nübüvvete dair görüşleri de imamet doktrininin temellendirilmesi ile ilgili olarak ortaya çıkmıştır. Nitekim imamet doktrini Şîa düşünce sistematiği içerisinde, giderek siyaset kategorisinden çıkarılıp tartışılmaz bir şekilde iman esaslarından biri olarak kabul edilmesini gerektirecek kadar büyük bir yer tutmaktadır. Bu da elinde toplumun bütün görevlerini ve yetkilerini bulunduran imamın masumiyetine ilişkin düşünceyi izah eder niteliktedir. Ancak Şîa'da imamın konumu dünyevî ve insanî bir konum olarak değil, Allah tarafından tıpkı nebî'nin seçilmesinde olduğu gibi ezelî ilim gereği seçilmiş bir ilahî konum olarak telakki edilmiştir. Bu nedenle Şîa'ya göre imamet, nübüvvetin ikizidir, imam bilginin kaynağı, şeriatın muhafızıdır, hatta o, tarihin odak noktası, toplumun (ümmetin) varlığının temelidir.

      Eş'arîler ise temelde insanı unutmuş olmakla bir krize girmişlerdir. Hatta onların düşünce sistematiğinde, varlığın üç kategorisi olan Allah-insan-evren üçlüsü içerisinden insan neredeyse silinmiş durumdadır. İnsanın silinmiş olması ile birlikte tarih ve insanî gerçeklik de ortadan kaldırılmış, böylece Allah ve peygamber ile ilgili meseleler bilginin bütün konularını teşkil eder olmuştur. Böylece Eş'arî düşünce sistematiği insanın ve evrenin aleyhine olmak üzere ilahî olanın mutlak egemenliğini vurgulamış ve bunun üzerinden –bilinç dışı yoluyla da olsa- “otoritenin İslam'ı”nı, yani siyaset ve dünya meselelerinde tek bir bireyin mutlak otoritesini teorik olarak temellendirmiştir.

      Mu'tezile'de ise insanın bu yabancılaşmasına son verilmek istenmiş ve bunun için dinin asıl özü, yan insanî özü ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Buna göre insan “inancın varlık sebebi ve gayesidir.” Yine Mu'tezile, nübüvvet konusunda –hatta kelamın bütün meselelerinde- insandan hareket ederek düşünmüştür. Bu nedenle onlara göre nübüvvet, “insanî koşullara bağlı olarak, yani insanın maslahatını gözeterek ortaya çıkmış olan ilahî hitap” olarak tanımlanmıştır.

      Bu çalışma kelam disiplininin temel kavramlarından biri olan nübüvvet kavramını merkeze alarak ve bu disiplinin ana epistemolojik sistemlerinin “bilinç dışı”nı okumayı hareket noktası edinerek, kelam disiplininin yeniden yapılandırılmasını hedeflemektedir.

      Format
      :
      Kitap
      Stok Kodu
      :
      9786055793920
      Boyut
      :
      15.00x23.00
      Sayfa Sayısı
      :
      340
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2014-11
      Kapak Türü
      :
      Ciltsiz
      Kağıt Türü
      :
      2. Hamur
      Dili
      :
      Türkçe
  • Taksit Seçenekleri
    • QNB Finansbank Kartları
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      45,50   
      45,50   
      3
      16,44   
      49,31   
      6
      8,65   
      51,91   
      9
      6,05   
      54,47   
      12
      4,75   
      57,03   
      Bonus Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      45,50   
      45,50   
      3
      16,44   
      49,31   
      6
      8,65   
      51,91   
      9
      6,05   
      54,47   
      12
      4,75   
      57,03   
      Paraf Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      45,50   
      45,50   
      3
      16,44   
      49,31   
      6
      8,65   
      51,91   
      9
      6,05   
      54,47   
      12
      4,75   
      57,03   
      Maximum Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      45,50   
      45,50   
      3
      16,44   
      49,31   
      6
      8,65   
      51,91   
      9
      6,05   
      54,47   
      12
      4,75   
      57,03   
      World Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      45,50   
      45,50   
      3
      16,44   
      49,31   
      6
      8,65   
      51,91   
      9
      6,05   
      54,47   
      12
      4,75   
      57,03   
      Ziraat BankKart
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      45,50   
      45,50   
      3
      16,44   
      49,31   
      6
      8,65   
      51,91   
      9
      6,05   
      54,47   
      12
      4,75   
      57,03   
      Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      45,50   
      45,50   
      3
      -   
      -   
      6
      -   
      -   
      9
      -   
      -   
      12
      -   
      -   
Yorum yaz
Bu ürün için henüz kimse yorum yazmamış.
Kapat