Örümceğin Ayak İzi

Küçücük bir kuskuyla baslamisti her sey; önce benligini ele geçirdi, sonra da tüm yasamini.... Artik hiçbir sey eskisi gibi olmayacakti...Yüksek tirajli gazetenin haber sayfasinda editördü Fikret; orta yas sinirinda, siradan yasami olan bir adam... Ve bu siradan yasam, yine kendi eliyle yazdigi küçük bir haber yüzünden alt üst olmak üzereydi....Yillardir kayip çocuklarla ilgili haberleri sayfasina koyup dururdu. Çalistigi gazeteden ayrildigi gün, kayip çocuklar dosyasini arastirmaya karar verdi....Verdigi bu kararin kendisiyle birlikte ailesinin ve dostlarinin yasamini da alt üst edecegini nereden bilecekti ki?... O kayip çocuklarin pesindeydi; ama ölüm de onun pesinde kosmaya baslamisti... Diger insanlar gibi dünyayi gördügü kadariyla yorumlamisti; görünmeyen, baska bir karanlik dünyanin, yasamin tam ortasinda yer aldigini bilemezdi ki.. Sadece çaresiz bir çocugu kurtarmak için düstügü, "Kayip çocuklar," batakliginda, sirketine ihanet etmekle suçlanan ölüm makinesiyle kesisen yollari, Anadolu'nun uzak kösesindeki egitim kampina kadar uzanacakti.. Kurtardiklari çocukla birlikte peslerine düsen ölümden kurtulmalari; ayrintilarin içinde sakli olan yazgilarina mi, yoksa yazgilarinin içinde gizlenen ayrintilara mi bagliydi?.. Bunu zaman gösterecekti.. Çünkü onlar her yerdeydi..(Tanitim Bülteninden)