Seke Seke Ben Geldim / Sekmeler 1

Küçükken kizlarla seksek oynamayi kendime yakistiramadigimi, fakat biraz da hasetle kenardan oyunlarini seyrettigimi hatirliyorum. Uygun buldugum oyun Seke seke ben geldim diye baslayaniydi; onda da hiç seken ve seçen olamadim. Oysa, bizim takimin basina bir kerecik beni seçelerdi, arkadaslarimi nasil da eglendirecektim. Seke seke ben geldim! Hos geldin, safâ geldin. Ne istiyorsun' Anam temizlik yapti, yüregi yanmis; soguk bir karpuz istiyorum. Seç seçebildigini... Izni koparinca, seke seke çocuklara yönelip her birinin kafasini minciklayarak kelekleri, geçkinleri ne de güzel ayiklardim; ama olmadi. Kismet bugüne imis. Simdilerde yas kemâle ermis de olsa, zayif bacaklarim üstünde oflaya puflaya sekerek ayni oyunu edebiyatta oynamaya çalisiyorum. Edebiyat dünyasinin geçkinleri-hamlari, sululari-suyu kaçmislari, kuytuda fark edilmeyi bekleyen olgunlari, kendini pahaliya satan kelekleri, sikip fiskeleyerek yahut okkalayip saplaklayarak sesini dinlediklerim, yiyip tadini sevdiklerim, yemeyip esege verdiklerim, Nasreddin Hoca gibi degdi-degmedi derken hepsini silip süpürdüklerim üzerine diyeceklerim var ve onlari yazmazsam eksiklenecegim. Haydi, oyuna baslayalim. Seke seke ben geldim!..