Şeref Aydın'ın Anısınaİşçi Sınıfına Adanmış Bir Yaşam -Seçme Yazılar 2
'Güneşten ışık yontarlardı, sert adamlardı'
Bir elden ötekine geçemeden düşmek üzereyken bayrak, tam zamanında uzanıp tutanların kuşağı çıktı meydanlara. İnatla ve sabırla 'alan' bildikleri her yere koşturdular. Uzak dağ köylerinden felsefeye, ağır sanayi havzalarından edebiyata sıçrayabilirlerdi. Kitaplardan da silahlardan da anlarlardı. Şifreli tespih çekmeyi onlar icat ettiler; elle çalıştırılan makinelerde bir gecede elli bin bildiri basabilmenin sırlarını onlar buldular. Otobüs duraklarında çanta değiştirmenin zekâ gerektiren bir iş olduğu ancak onların hayatları içinde sınanabilirdi. Umulmadık işler yaptılar; hiç olmayacak nesnelerden ilişkiler buldular, insan yaptılar, alet yaptılar, yontabildikleri her şeyi ışığa çevirmeye çalıştılar. Ceketlerinde gecekonduların ruhu kokardı, ezberlerinde yüzlerce belki binlerce ad ve adres vardı ve sokaklar onlarındı.
Sert olmaktan başka çareleri yoktu.
'Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan, ortalık karardı.'
Hep çalışarak, dövüşerek, dimdik öldüler. Elbirliğiyle maddeye dönüşecek düşlerin gücünü, kararmayacak bir aydınlığın umudunu bıraktılar. Hepsine, Şeref Aydın'ın adıyla selam olsun.
Aydın Çubukçu Kısacası Şeref Aydın'ın yaşamı bir aydının proleterleşmesi süreci olarak işlerken, Kılınçaslan'ın yaşamı bir proleterin aydınlaşması süreci olarak ilerlemiş ve bu iki yaşam aynı partinin çatısı altında bir ve aynılaşmıştır. Onun içindir ki; her ikisini de tanıyanlar için; Şeref Aydın deyince Memet Kılınçaslan'ın akla gelmemesi olmaz, olamazdır.
Tıpkı Emek Partisi denilince; Şeref Aydın ve şahsında temsil ettikleri ile Kılınçaslan ve şahsında temsil ettiklerinin sentezinin akla gelmemesinin olanaksız olması gibi.
Biz, her yaştan arda kalanlara düşen ise onların yaşamından öğrenmek; onların savunduğu devrimci değerleri özümlemek ve taşıdıkları bayrağı yere düşürmemektir.
Şeref Aydın'ın anısına Evrensel Basım Yayın'ın yayımladığı bu ikinci kitabı, ancak böyle bir açıdan değerlendirerek okursak gerçeği, onun yaşamı boyunca savunduğu davanın saflarına katılmanın önemini daha iyi fark etmiş oluruz.
İhsan Çaralan
- Açıklama
'Güneşten ışık yontarlardı, sert adamlardı'
Bir elden ötekine geçemeden düşmek üzereyken bayrak, tam zamanında uzanıp tutanların kuşağı çıktı meydanlara. İnatla ve sabırla 'alan' bildikleri her yere koşturdular. Uzak dağ köylerinden felsefeye, ağır sanayi havzalarından edebiyata sıçrayabilirlerdi. Kitaplardan da silahlardan da anlarlardı. Şifreli tespih çekmeyi onlar icat ettiler; elle çalıştırılan makinelerde bir gecede elli bin bildiri basabilmenin sırlarını onlar buldular. Otobüs duraklarında çanta değiştirmenin zekâ gerektiren bir iş olduğu ancak onların hayatları içinde sınanabilirdi. Umulmadık işler yaptılar; hiç olmayacak nesnelerden ilişkiler buldular, insan yaptılar, alet yaptılar, yontabildikleri her şeyi ışığa çevirmeye çalıştılar. Ceketlerinde gecekonduların ruhu kokardı, ezberlerinde yüzlerce belki binlerce ad ve adres vardı ve sokaklar onlarındı.
Sert olmaktan başka çareleri yoktu.
'Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan, ortalık karardı.'
Hep çalışarak, dövüşerek, dimdik öldüler. Elbirliğiyle maddeye dönüşecek düşlerin gücünü, kararmayacak bir aydınlığın umudunu bıraktılar. Hepsine, Şeref Aydın'ın adıyla selam olsun.
Aydın Çubukçu Kısacası Şeref Aydın'ın yaşamı bir aydının proleterleşmesi süreci olarak işlerken, Kılınçaslan'ın yaşamı bir proleterin aydınlaşması süreci olarak ilerlemiş ve bu iki yaşam aynı partinin çatısı altında bir ve aynılaşmıştır. Onun içindir ki; her ikisini de tanıyanlar için; Şeref Aydın deyince Memet Kılınçaslan'ın akla gelmemesi olmaz, olamazdır.
Tıpkı Emek Partisi denilince; Şeref Aydın ve şahsında temsil ettikleri ile Kılınçaslan ve şahsında temsil ettiklerinin sentezinin akla gelmemesinin olanaksız olması gibi.
Biz, her yaştan arda kalanlara düşen ise onların yaşamından öğrenmek; onların savunduğu devrimci değerleri özümlemek ve taşıdıkları bayrağı yere düşürmemektir.
Şeref Aydın'ın anısına Evrensel Basım Yayın'ın yayımladığı bu ikinci kitabı, ancak böyle bir açıdan değerlendirerek okursak gerçeği, onun yaşamı boyunca savunduğu davanın saflarına katılmanın önemini daha iyi fark etmiş oluruz.
İhsan Çaralan
Format:KitapStok Kodu:9789756106617Boyut:13.50x19.50Sayfa Sayısı:214Baskı:1Basım Tarihi:2007-09Kapak Türü:CiltsizKağıt Türü:2. HamurDili:Türkçe
- Taksit Seçenekleri
- Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim13,8913,8935,0215,0562,6415,8591,8516,63121,4517,41Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim13,8913,8935,0215,0562,6415,8591,8516,63121,4517,41Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim13,8913,8935,0215,0562,6415,8591,8516,63121,4517,41Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim13,8913,8935,0215,0562,6415,8591,8516,63121,4517,41Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim13,8913,8935,0215,0562,6415,8591,8516,63121,4517,41Taksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim13,8913,8935,0215,0562,6415,8591,8516,63121,4517,41Diğer KartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim13,8913,893--6--9--12--