Süryaniler_{2. Abdülhamit'ten Günümüze}

Ben Türkçe bilmiyordum. Sabahlari hoca içeri girerken Türküm dogruyum çaliskanim diyordu ya elhamdülillah diyordi bilmiyorum ne ben bunlari itiraz ettim yapmadim. Ben dedim ben Hiristiyanim. Valla Hiristiyanlikla da anladigim bir bok yogtu yani. Fakat Hiristiyanim dedim yapmadim. Diger köylerde bütün Süryani çocuglari söylüyor ben söylemedim. Inat oldu hoca beni çog dövdi ondan sonra bagtim olmuyor babama sikâyet ettim. Babam muhtar ögretmeni çagirdiler. Ögretmene dedi vallahi billahi tillahi Hiristiyanlara bir tokat daha vursan seni paramparça edecagam.Daha kimse yokken onlar bu topraklardaydi.Mezopotamya'nin kadim halklarindan olan Süryaniler binlerce yillik geçmise dayanan bir uygarligin tasiyicisi olarak dar zamanlardan geçtiler. Zorluklara ragmen, ayakta kalmaya, dinlerine ve dillerine sahip çikmaya devam ettiler. Ama çogu zaman yok hükmündeydiler. Gözden uzak tutuldular ve sesleri duvarlar arasinda kisili kaldi.Isa'dan önceki çaglardan bu yana Süryaniler farkli halklar, uygarliklar ve cografyalar arasinda köprü oldular. Ama bu köprüden geçenlerin ayaklari altinda ezildiler de. Öldüler, sürgün edildiler, dinleri ve dilleri hor görüldü.Seslerinin isitilmesi, dertlerinin bilinmesi ve uygarliklarindaki zenginligin, çokrenkli bir anlayisla hissedilmesi gerek. Bunun ihmali, bu cografyanin ve insan hallerinin ihmalidir.Süryaniler hakkinda önemli bir eksikligi gidermek için yola çikan Mutay Öztemiz, alan çalismasina ve bire bir görüsmelere dayanan, yogun bir arastirma gerçeklestirdi. Uzun yillarin ürünü olan bu kitap, Süryanilerin çaglara dayanan derin uygarligini ve gögüsledigi zorluklari önümüze seriyor.