Türkiye'de Militarizm Zihniyet, Pratik ve Propaganda_{Zihniyet, Pratik ve Propaganda}

Militarizmi ve militarist zihniyeti açiklamaya çalisirken, öncelikle bir kurum olarak ordu ve ordunun islevleri üzerinde durulur; bunlarin toplumsal tezahürlerine dayanarak genel sonuçlara gidilir. Oysa bugün militarizm farkli boyutlara sahip bir kavram oldugu için her ülkede kendini degisik biçimlerde gösterirken, topluma benimsetilen militarist degerler giderek toplumun siradan popüler ögeleriyle birlestirilerek, günlük hayatin olagan akisi içinde kendini yeniden yaratiyor. Bu, yillarca askerî darbelerle “malûl” bir ülke olan Türkiye'de kendini daha açik bir biçimde ortaya koyarken; kusaktan kusaga aktarilan “asker millet”, “her Türk asker dogar” gibi yanilsamalar da militarist zihniyeti canli tutmakta. Iste daha önce yayinlarimiz arasinda Türkiye'de Çocuklugun Politik Insasi adli eseri basilmis olan Güven Gürkan Öztan, Türkiye'de Militarizm - Zihniyet, Pratik ve Propaganda adli bu kitabinda, ülkemizde militarizmin köklerini, millî kimligin olusumunu, “millî dava”lar çerçevesi içinde Kore Savasi'ni Kibris'i, askerî darbeleri temel alip, günümüze kadar yasamin her alaninda sekillenmis, militarist zihniyeti, degisik boyutlariyla inceliyor.Türkiye, militarist zihniyet ve pratiklerin toplumun her alanina sindigi bir ülke. Bu olgu toplumsal ve siyasal kültürün hiyerarsik, baskici ve cinsiyetçi yapisini pekistirdigi gibi siyaseti salt dost-düsman karsitligi üzerinden yürütülen otoriter, kirli bir sürece dönüstürüyor. Militarizmi derinlemesine ve çok yönlü bir analize tabi tutan Öztan, militer zihniyet ve uygulamalarin öyle basitçe “askeri vesayet”in geriletilmesiyle ortadan kalkmayacagini gözler önüne seriyor. “Korku kültürü”nün yarattigi “güvenlik ideolojisi” ve baskici ataerkil yapilarin militarizmle iliskisini; devlete itaat eden erkekler ile erkeklere boyun egen kadin ve çocuklarin nasil yaratildigini; bu itaatler ugruna ölme ve öldürmenin nasil mesrulastirildigini anlamak ve bunlarla mücadele etmek isteyen herkesin okumak isteyecegi bir kitap… --Prof. Dr. Fatmagül Berktay