Yokmuşum Gibi

Ufuktaki özgürlüğü beklemekten gözleri kızarmış,
sessiz çığlıklı çocuklarımıza kıymayalım efendiler!
Onlar bize su, bize umut, bize neşe,
bize insanlık, bize istikbal,
bize bahar kokusu getiren samimi, cesur, el gibi çıplak
ve gerçek olan çocuklar, çocuklarımız…
Hepsini tek elden kucaklıyor,
ışıklı alınlarından öpüyorum.

Değerli yazarımızı da kitabındaki duyarlı ve hünerli satırlarından dolayı kutluyor, teşekkürlerimle birlikte en derin sevgilerimi sunuyorum.

- Volkan Konak

Yazarımız Ayşegül Gökgül'ün ilk eseri olarak kaleme aldığı bu roman yok sayılmış çocukları müthiş bir dille anlatıyor. İşte yazarımızın kaleminden kitabının kısa bir tanıtımı...

Bu kitap demir parmaklıklar ardında doğan ve hayata on, yüz hatta bin-sıfır geride başlayan çocukların gerçekliklerinin kurgulanmasıdır. Yanlış anlamadınız gerçekliklerinin kurgulanması. Gün yüzüne çıkarılmayan ama bizzat yaşanan gerçekleri kurgu şeklinde anlatmaktan başka çaremizin olmadığı ülkemizde, asıl parmaklıkların beyinde olduğunu anlatan bu eser sana ulaştığı andan itibaren sen, bir daha asla eski sen olmayacaksın.

Düşünceleri parmaklıklar ardında kalmış insanlar tarafından geleceği çalınmaya çalışılan Nihan, hiç kimsenin beklemediği bir şekilde geliştirir kendini ve kendinden sonraki tüm çocukları kurtaracak bir projeye imza atarak değiştirir bebek mahkumların kaderini. Nihanların sana ihtiyacı var bunu sakın es geçme… Kitabın kapağını rengini şeklini inceler durursun ya şimdi; yapma. Ve lütfen unutma! Olaylara sadece dışarıdan baktığımız için bu durumdayız. Şimdi bırak ismini cismini de sözcüklerime bir çırpıda can ol nefesinle.